Telefonların Tuş Takımı “123” Şeklinde Başlarken Hesap Makinelerinde Neden “789” Diye Başlar?

Kullanım kolaylığı, hız ya da bunun gibi bazı faktörler bu sayıların dizilişinde nasıl bir rol oynayabilir? E o zaman bu düzenlerden biri kullanışlıyken diğeri kullanışsız mı?

Şimdi bu farklılığın sebeplerine ve bu düzenin ne zamandan beri böyle devam ettiğine daha yakından bakalım.

1963 yılında telefon şirketi Bell Systems, çeşitli araştırma ve testlerden sonra ilk tuşlu telefonu piyasa sürdü.

Bu telefonun tuş takımı, bugün de aşina olduğumuz 4×3 biçiminde tasarlanmıştı ve hesap makinesi numaralarının diziliş çeklinden farklıydı. Aslında bu tasarımın arkasında herhangi bir kusursuzluk iddiası yoktu ve şirket, en iyi seçimin illa mükemmel olması gerektiğine inanmıyordu. 

Bu sebeple Bell Systems şirketi, yeni bir tuş takımı tasarımını ilk kez düşündüklerinde, hâlihazırda var olan 4×3 biçimli hesap makinesi düzenine devam etmeye karar verdi. Fakat şirket, hesap makinesi üreticilerine neden bu tasarımı seçtiklerini sorduğunda hiçbiri mantıklı bir cevap veremedi.

Hesap makinesinin bu tasarımını ise Sun Strand şirketi, ilk defa 1914’te tanıtmıştı ve diğer üreticiler de üzerinde pek kafa yormadan bu düzeni takip etmişti.

Ancak bir süre sonra karar değiştiren Bell System şirketi, yeni bir tasarım için kolları sıvadı. Bu değişim talebi ise bazı araştırmacılar tarafından pek olumlu karşılanmadı. 

Şirketin bu yenilik talebinin, tuş takımının yavaşlaması ve santrale numaraların kaydedilmesine yönelik bilinçli olarak yapıldığı ileri sürüldü. 

Ayrıca bu noktada başka bir teori de çalışma sırasında, telefon ve hesap makinesinin nerede durduğuna yönelikti. 

Çünkü hesap makineleri genellikle evrak veya kağıtların üzerinde yer alır ve böylelikle bu aracın tuş takımının altındaki en çok kullanılan bir ve sıfır tuşlarına erişim, epey kolay olur. 

Hesap makinesi evrakların üzerindeyken, telefon ise muhtemelen yanda durur ve ahizesi üsttedir. Bu sebeple sayıları doğrudan en üstten başlatmak, makul olur. 

Fakat Bell, telefon ve hesap makinelerindeki bu düzenin aslında beynimizin, numaraları nasıl çevirmek istediğine bağlı olduğunu keşfetti. Şirketin çalışanlarını birden çok ve birbirinden farklı tuş takımı düzenlerini test etmesi için hareket geçirdi.

Bu testin sonucunda ise aşina olduğumuz tuş takımı, hız ve kullanışlılık noktasında 3. ve 4. sıralarda yer aldı.

Fakat Bell Systems, yine karar değiştirerek yenilik fikrinden vazgeçti ve üretimle ilgili sebeplerin yanında yıllarca alışılmışın dışına çıkmak istemediğinde dolayı, 4×3 düzeninin ve bu sıralamanın en makul seçim olduğuna karar verdi.

Madem öyle, telefon tuş takımında neden standart hesap makinesi düzeni kullanılmıyor?

Araştırmacılar bu soru işaretini gidermek için test uzmanlarına 4×3 biçiminin boş bir hâlini verdi ve onlardan, boşlukları 1’den 9’a kadar numaralandırmalarını istedi. Uzmanlar ise büyük oranda yukarıda görseldeki düzeni tercih etti. 

Ayrıca o zamanlar telefon numaralarında harfler de bulunmaktaydı ve insanlar sağdan sola okuduğunda bu tercih oldukça mantıklı duruyordu.

Özetle şimdilerde kullandığımız telefon düzeni en kullanışlı veya en hızlı olduğundan değil, en sezgisel olan olduğu için kullanılmakta. 

Devamında diğer şirketler de Bell Systems’in tasarımının yolundan gitti ve bu tasarım, çeşitli kasalar ve ATM’ler gibi daha modern elektronik sistemlere de dahil edildi. 

Kaynaklar: Cheddar, Medium

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir